Dediği Sultan ve Menakıbı | Konya ve Çevresinde Ahmet Yesevi Halifelerinin İzleri

Bu çalışma klasik metinlerin yeniden anlaşılmasına yönelik denemedir. Klasik metinlerin anlam dünyasını kurduğu irfan ve hikmet içerisinde anlaşılmasına dair bir öneride bulunmaktadır. Dediği Sultan'ın yaşadığı dönemdeki siyasi, kültürel, dini ve iktisadi olayların menakıbına yansıyan yönleri yanında Türkistan ve Horasan irfanını da aktarmaya çalışmaktadır. Çalışma, klasik metinler üzerine yapılacak çalışmalara öncülük edecek diğer yandan da bu çalışmaların güncellenmesine katkı sunacağı bir öneri ve davete de sahiptir. Dediği Sultan menakıbı, menakıbın parçalar halinde yeniden kurulma ve açıklanması ilkler arasında yer almaktadır. 
Konya ve çevresi zaviyeleri konusu gereken önem ve ilgi görmemiştir. Oysa Konya ve çevresinin Müslüman ve Türk vatanı kılınmasının önemli ayaklarından bir tanesi zaviyeler olmuştur. Zaviyeler, askeri, güvenlik, posta ve ticaret yollarının güvenliği yanında şehirleşme, yerleşim yerlerinin asayişi, tarım, hayvancılık ve eğitim gibi sosyal hayata dair bütün alanlarda hizmet görmüştür. Buna göre zaviyelerin en etkili ve sistematik olduğu coğrafya da Konya ve çevresidir. Doğu - Batı ve Kuzey - Güney ekseninde yapılanan zaviyeler, Moğol istilası sonrasında toplulukların yeniden yapılanmasını da sağlamıştır. 
Bu kitap Konya ve çevresinde Dediği Sultan zaviyeleri ve bu zaviyeler çevresinde gerçekleşen faaliyetleri ele almıştır. Dediği Sultan, Ahmet Yesevi işaretiyle Rum'a gelmiştir. Aladağ, Beyşehir, Akşehir ve son olarak Ilgın taraflarına yerleşmiştir. Dediği Sultan en az kendisi kadar etkili olan Yatağan, Handan gibi halifeleriyle birlikte hizmet görmüştür. 
Dediği Sultan başta Seyit Harun, Mevlana olmak üzere birçok kişi ve olaylarına şahit olmuştur. Sultan Alaaddin'den başlamak üzere dönemin siyasi sıkıntılarının da bir tarafında kalmıştır. Kendisine bağlı Atçeken topluluklarından Turgut ve Bayburt'u Konya ve çevresine yerleşmeleri hususunda organize etmiş ve yönlendirmiştir.