Iris Murdoch | Bir Ahlâk Filozofu Olarak Sanatçının Portresi
Edebiyatta etik ya da kurgusal eserlerin etik okuması, günümüzde etik söyleme önemli katkılar sağlar. Doğru seçim veya eylem gibi meselelerin incelenmesinde etik söylem, kaçınılmaz olarak sanatsal, özellikle edebi örneklere başvurmaktadır. İçeriği iletmek için kullanılan sanatsal biçim, etiğin temel konularını daha geniş bir izlerçevre için anlaşılır kılar. Bunun en ilgi çekici örneklerinden bazılarını, çağdaş İngiliz felsefesi ve romanının temsilcilerinden Iris Murdoch'un eserlerinde görmek mümkündür. Her iki alanda geniş bir okur kitlesine hitap eden Murdoch, hem 26 karmaşık romana imza atmış bir romancı yazar, hem de özellikle analitik felsefeye ve varoluşçuluğa yönelttiği eleştirilerle dikkat çeken bir ahlâkçı düşünürdür. Şüphesiz Murdoch'un çoğu etik sorunlara odaklı felsefi yazıları sistemli incelemeler değil, "fikirlerin ve sezgilerin sistemsiz biçimde desteklendiği ışık, uzam ve taze havayla dolu muazzam bir düşünüm salonu"dur. İnsanın yaşam yolculuğundan sahnelerle dolu romanları ise, bu salona ait düşünümlerin gerçeklikle yüzleştirildiği kurgulardır. Bütüncül olarak değerlendirildiğinde Murdoch'un bu çift yönlü uzun ve üretken kariyeri, sürekli geri döndüğü ana temalarla ahlâkın doğası hakkında bir soruşturma niteliği taşır.
Bu çalışma, İyi'nin doğasını araştıran bir ahlâk filozofu olarak sanatçı Murdoch'un portresini çıkartmayı amaçlıyor. Filozof-sanatçının "düalist" düşünce yapısını anlamaya yönelik bu amaç çerçevesinde, öncelikle Murdoch'un yaşamı, felsefi ve sanatsal kariyeri tanıtılıp felsefe ve edebiyat, etik ve estetik arasındaki yoğun tarihsel ilişki sorunlaştırılmakta, arkasından, söz konusu sorunlaştırmanın açtığı zeminde Murdoch'un sanat, yaşam ve bunların ahlâk ile ilişkisi konusundaki düşünceleri ve döneminin başat edebi ve entelektüel akımlarıyla eleştirel bağlantısı felsefi metinlerindeki teorik temeller ve romanlarındaki yansımalar bağlamında tartışılmaktadır. Bu bakımdan çalışmanın yalnızca Murdoch'un felsefi ya da edebi metinlerine yönelik ilgilere değil, felsefe ve edebiyatın kesiştiği disiplinlerarası göçükteki arayışlara da katkı sağlayacağını umuyoruz.
Kitap Özellikleri | |
Basım Tarihi | 2011 |
Sayfa | 256 |
Dil | Türkçe |
Ölçü | 13,5x21,5 |
Kağıt | 2. Hamur |