KONYA KAZASI HURUFÂT DEFTERLERİ (1104-1250//1693–1835) | TASNİF EDİLMİŞ TRANSKRİPSİYON VE DİZİN
Osmanlı Devleti yaklaşık altı asır boyunca ayakta kalmış geniş bir coğrafyaya yayılmış, bünyesindeki pek çok etnik ve dini unsurları uzun yıllar bir arada tutma becerisini göstermiştir. Devletlerin uzun ömürlü olmalarının arkasında askerî başarılar kadar sosyal ve kültürel anlanda sağladıkları gelişmeler, tesis ettikleri kurumların ve düzenin zamana ve değişen şartlara göre uyarlanması ile iyi işleyen bir adalet sisteminin varlığı da bir o kadar önemlidir. Osmanlı Devleti hükmettiği her kademedeki idari birimi; cami, mescit gibi ibadet yapılan; medrese, darülkurra, darülhuffaz, mektep, tekke ve zaviye gibi eğitim görülen; han, hamam, imaret, çeşme gibi sosyal işlevi olan tesislerle donatmıştır. Bunlarla ilgili çok sayıda belge arşivlerde yer almaktadır. Bunlardan biri Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi olup elinizdeki bu kitap, adı geçen arşivde Konya ile ilgili kayıtların da bulunduğu Hurufât Defterleri’dir.
Hurufât Defterleri’nde Osmanlı vakıf, esnaf ve mahkeme teşkilatı ve burada çalışan görevliler hakkında verilen beratların özeti niteliğindeki belgeler yer almaktadır. Hurufâtlar, XVII. yüzyılın sonlarından başlar XIX. yüzyılın ortalarına kadar gelir. Bu defterlerde kazalar, harf ve tarih sırasına göre dizilmiş bundan dolayı Hurufât Defterleri denilmiştir. Bunlarda vakıflara yapılan imamlık, hatiplik, müderrislik, dersiamlık, muallimlik, zaviyedarlık, tekyenişinlik, mütevellilik, nazırlık, ferraşlık atamaları, birkaç cümle ile bu görevlere kimin, ne zaman, neden atandığı ve bu görevde ne kadar ücret aldığı kaydedilmiştir. Buna ilaveten oradaki mahkeme görevlilerinden; muhzır, cizye katibi, kassam katibi ve mahkeme katipleri ile ile esnaf şeyhi, esnaf kethüdası ve yiğitbaşı atamaları hakkında da bilgi bulmak mümkündür.
Hurufâtlar, ücretleri belirtmesi bakımından iktisat tarihi, atamaların neden yapıldığını göstermesi ve yapılardaki görevleri ortaya koyması açısından sosyal tarih, yeni inşa edilen eserlerin zikredilmesi de sanat tarihi ve şehir tarihi açısından incelenmesi gerekir. Yine bu minvalde o kazadaki mahkeme ve esnaf yapılanması hakkındaki en önemli ana kaynak durumundadır. Kısacası bu defterler, tarihçiler için olduğu kadar, farklı disiplinlerdeki akademisyen ve araştırmacılar için de başvurulması gereken arşiv belgeleridir. Bu çerçevede Hurufât Defterleri’nin günümüz harflerine aktarılarak yayımlanması bir ihtiyaç haline gelmiştir. Mevcut çalışma da böyle bir soruna alt yapı oluşturmak adına hazırlanmıştır.
Kitap Özellikleri | |
Basım Tarihi | 2019 |
Sayfa | 1809 |
Ölçü | 21x29,7cm |
Kağıt | 1. Hamur |
Cilt Durumu | Ciltli |